YEMEK KÜLTÜRÜMÜZ

İnsan hayatının devamı için vazgeçilmez bir olgu olan beslenme, içinde bulunan kültürel, çoğrafi, ekonomik, ekolojik yapıya ve tarihsel sürece göre şekillenmektedir.

Her milletin kültürel yapısında mutlaka beslenme ile ilgili bir bölüm bulunmaktadır.Mutfak olarak nitelendirilen bu yapı, o toplumun yiyecek ve içecekleri, bunların hazırlanması, kullanılan araç-gereçler ve yemek ile ilgili törelerden oluşmaktadır.

Bir toplumun beslenme kültürü, yaşam şekli ile yakından ilgilidir.Yaşam şeklinin değişmesi, beslenme kültürününde zamanla değişmesine neden olur.İlk çağlarda insan oğlu kendi yaşamını sürdürmek için doğada bulunan hayvanları avlamak, bitkileride toplamak zorundayken zamanla bunları kendi yetiştirmeyi, yetişdirdiklerini saklamayı ve pişirerek daha lezzetli bir duruma getirmeyi öğrenmiştir.

Tolumların medeniyeti araştırılırken yemeklerinin incelenmesi, onun bulunduğu kültür katını belirlemede bir ölçüdür.Türk mutfağı, Çin ve Fransız mutfakları ile birlikte dünyanın en zengin mutfaklarından birisidir.

 

  • Asya ve Anadolu topraklarının sunduğu ürün çeşitliliği,
  • Uzun tarihsel süreçte birbirlerinden farklı bir çok kültürle yaşanan etkileşim,
  • Selçuklu ve Osmanlı gibi imparatorlukların saraylarında gelişen yeni tatlar, bu etkenler arasında sayılabilir.

 

Genel olarak tahıl, çeşitli sebze ve bir miktar etle sulu olarak hazırlanan yemek türleri, çorbalar, zeytinyağlı yemekler, hamur işleri ve kendiliğinden yetişen otlarla hazırlanan yemeklerden oluşan Türk Mutfağı; yoğurt, pekmez, bulgur gibi kendine özgü yiyecek çeşitlerinide ortaya çıkarmıştır.Türk Mutfağının özünde akla gelebilecek her türlü yiyeceği mutlaka tazesini, mevsiminde olanı kullanmak esası yatar.

Orta Anadolu ile Ege Bölgesi’nin birleştiği noktada bulunan Afyon, Anadolu gelenek ve göreneklerini koruyarak, günümüze kadar getiren sayılı illerimizden biridir.Afyon’un yemek geleneklerine bakıldığında Türk Mutfağının inceliklerini görmek mümkündür.

Bu çalışmada Afyon’a özgü yemek kültürünü özellikleri, ayrıcalıkları, incelikleri, yiyeceklerin hazırlanışları ortaya konmaya çalışılacaktır.

 

Afyonkarahisar Mutfağının Özellikleri

Afyonkarahisar Mutfağı geleneksel lezzetleriyle zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Özellikle hamur işlerinde haşhaş ve haşhaş yağı kullanımı yaygındır, yemeklerde ise etin özel bir yeri vardır. Nohut ve buğdaydan elde edilen göce ve düğü (ince çekilmiş bulgur) yemeklerde çokça kullanılmaktadır. Afyonkarahisar Mutfağında 20’den fazla çeşitte yemeği yapılan patlıcanın özel bir önemi vardır. “Patlıcan böreği” ise Afyonkarahisar’a özgüdür. Afyonkarahisar’da özel günlerde kurulan meydan sofralarında toplu yemek yenir ve bu yemeğe “sıra yemeği” adı verilir. Sıra yemeğinde yemek çeşidi, verilen davetin özelliğine göre 10-15 çeşit yemekten 40 çeşit yemeğe kadar çıkabilmektedir. Sıra yemeğinin sonunda, sindirimi kolaylaştırması için “bamya” verilmesi de Afyonkarahisar’a özgüdür. Afyonkarahisar’a özgü yemeklerden, göce tarhanası; et yemeklerinden bütüm et, Afyon kebabı, paçık, duvaklı hindi; sebze yemeklerinden patlıcan böreği, ilibada dolması, patlıcan-pırasa-maydanoz-kabak musakkaları, düğülü yaprak dolması ve ekşili bamya tadılması gereken lezzetlerdir. Hamur işlerinde de arabaşı, ağzı açık, börek, haşgeşli (haşhaşlı) bükme, ocak bükmesi, katmer, cızdırma ve öğmenin ayrı bir yeri vardır. Afyonkarahisar

Kaplıcaları ve içmeleri, bazı hastalıklar için şifa merkezidir. Çocuk felci, solunum yolları hastalıkları, şişmanlık, nevrofik bozukluklar ve kalp hastalıklarının tedavisinde etkili olan kaplıca ve içmeler sağlık turizmi için önem taşımaktadır.

 

Afyonkarahisar Gastronomik Kültürünün Özellikleri

Tarihin en eski dönemlerinden beri bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan  Afyonkarahisar tarihi ve kültürel değerlerin izlerini taşıyan bir coğrafyada yer almaktadır. Afyonkarahisar’ın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Bu durum, yemek kültürünün oluşmasında temel belirleyicidir. Afyonkarahisar yöresi yemekleri incelendiğinde, çorbalar, et yemekleri, sebze yemekleri, pilavlar, hamur işleri ve tatlı çeşitleriyle oldukça zengin bir mutfağa sahiptir. Hamur işlerinin de yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Bölgede yetişen bazı ürünlerin yöre yemeklerinde yoğun olarak kullanılması, çeşit zenginliği oluşturmaktadır. Ayrıca Afyonkarahisar’ın markalaşmış ürünleri de oldukça fazladır. Kaymak, sucuk, lokum, haşhaş, kaymaklı ekmek kadayıfı, et ve et ürünleri, şekerleme ürünleri gibi. Afyonkarahisar yemek kültürünün genel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz.

 

  • Afyonkarahisar Mutfağının en önemli özelliği, haşhaşın vazgeçilmez bir unsur olarak öne çıkmasıdır. Yöreye özgü bir bitki olan haşhaş, özellikle hamur işlerinde bol miktarda kullanılmaktadır. Haşhaşlı lokul, haşhaşlı pide, övme bükme, ağzı açık, katmer vb. haşhaş katılan hamur işleri arasında sayılabilir.
  • Et ve et ürünleri kullanımı fazladır. Afyonkarahisar Mutfağına özgü et yemekleri arasında bütüm et, Afyon kebabı, dana tandır, dana kavurma, paça, duvaklı (hindi veya kaz) ilk sırada gelen yemeklerdir. İlin önemli gelir kaynaklarından olan sucuk, kış aylarında en çok tüketilen et ürünlerinin başında gelir. Yemeklerde kullanılan etler yağlı olduğu için et yemekleri hazırlanırken ayrıca yağ ilavesi yapılmaz. Etin yağı ile yemek pişirilir. Et yemeklerinin pişme süresinin uzun tutulması (4-6 saat) yemeklere ayrı bir lezzet katmaktadır. Örneğin keşkek, bütün et, taseti (tas kebabı), paça vb.
  • Yemeklerde iç yağı (don yağı) kullanılmaktadır. Bazı yemeklere özgü lezzetin oluşmasında iç yağı önemli bir katkı maddesidir (örneğin bükmede). Afyonkarahisar yemeklerinde margarin tercih edilmez.
  • Yörede nohut, mercimek, buğday ve buğdaydan elde edilen göce, bulgur ve düğü (ince çekilmiş bulgur) yemeklerde sıklıkla kullanılan ürünlerdir. Örneğin nohut bütün musakkalara katılmaktadır.
  • Hamur işleri Afyonkarahisar yemek kültüründe önemli yere sahiptir. Bükme, ağzı açık, katmer, Afyon ekşi mayalı ve patatesli ekmeği hamur işlerinden en çok yapılanlarıdır. Çoğunlukla haşhaş ilavesi ile hazırlanan hamur işlerinde, başta mercimek olmak üzere peynir, patates ve kıyma iç malzemesi olarak kullanılır.
  • Afyonkarahisar yemek kültüründe bütün sebzelerin yemeği yapılmaktadır. Örneğin patlıcan, kabak, pırasa, patates vb. Afyonkarahisar yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan patlıcandan çok çeşitli yemekler yapılır.
  • En az 20 çeşit olduğu söylenmektedir. Patlıcan böreği ise Afyonkarahisar’a özgü bir yemektir.
  • Afyonkarahisar’da sade pilav pek yapılmaz. Pilavlar domates, havuç gibi sebzelerle veya mercimek, nohut gibi kuru baklagillerle birlikte pişirilir. Özbek pilavı ve mercimekli bulgur pilavıdır.
  • Kaymak, Afyonkarahisar Mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alır. Kaliteli kaymak, manda sütünden elde edilir. Kaymak, bal ve reçel ile kahvaltılık olarak tüketildiği gibi, meyvelerden yapılan tatlılarda ve ekmek kadayıfında kullanılır. Bunun yanında koyu şeker şurubu çırpılarak beyazlatılır, içine kaymak ve vanilya katılıp yoğrularak, kaymaklı şeker elde edilir.

 

 

Afyonkarahisar’ın Sosyal ve Kültürel Yaşamında Mutfağın Etkileri

Afyonkarahisar’da görülen yemekli toplantılar ve davetler arasında “doğum davetleri, ölüm yemekleri, sünnet düğünü ve daveti, hacı daveti, zinardı daveti, oğlan kınası daveti, güveyi koyma daveti, el öpme ve çeyiz indirme daveti, gezek yemekleridir. Bu davetlerde, davetin özelliğine göre, gelen misafirlere farklı yemek sunumları yapılmaktadır. Bunlar aşağıda ayrıntılı olarak incelenmektedir.

Doğum Daveti: Doğumdan sonra, lohusanın evine yakın akrabaları “takım” göndermektedirler. Doğumda misafirlere ikram edilen sıra yemeklerine “takım”, bu işe “takım düzme” denir. “Takım” da; tavuk-çörek, pirinç çorbası ve kaymaklı palize bulunmaktadır.

Doğum davetlerinin yemekleri ev sahibi tarafından pişirilmez. Yakın akrabalardan gelen yemeklerle davet yapılır. Ad koyma davetinde de, yemekler akrabalar tarafından getirilir. “Doğum takımı” nda şu yemekler bulunur:

 

  • Çorba
  • Palize
  • Kaymak
  • Tavuk veya et
  • Meyve

 

Doğum, sünnet, düğün gibi özel günlerde ve davet yemeklerinde “pilav takımı” ve sıra yemekleri olmak üzere iki tür yemek listesi vardır. “Pilav takımı” nda pirinç çorbası, Özbek pilavı, hoşaf, tepsi böreği, irmik helvası ve bamya bulunur. Yaz aylarında etli patlıcan ve etli dolmalar da bulunur. Sıra yemeğinde ise pirinç çorbası, bütün et, musakka, muhallebi, paça, baklava, bamya, taze fasulye ve meyve bulunur.

Ölüm Yemekleri: Ölüm gecesi ve ilk perşembesinin davet yemekleri de yine doğumda olduğu gibi yakın dost ve akrabalar tarafından hazırlanır. Ölüm halinde, yakın akrabalar ve komşular sıra yemeği hazırlarken, daha uzak olanlar börek ve hoşaf yaparak göndermekte veya bizzat getirmektedirler. Sıra yemeğinde genellikle şu yemekler bulunur.

  • Çorba
  • Afyon Kebabı
  • Patlıcan Musakka
  • Düğülü Biber Dolma
  • Güllaç
  • Bamya
  • Börek

 

Sünnet Düğünü ve Daveti: Sünnet düğünü ve diğer düğünlerde yemekleri aşçı yapar. Diğer davetlerden farklı olarak, sıra yemeği yerine pilav üstü et ve Özbek pilavı, hoşaf, börek, tatlı veya mevsimine göre meyve, bamya ikram edilir. Afyonkarahisar’da nişan ve düğünlerde “sıra yemeği” olarak 1520 kişinin oturup yemek yediği meydan sofrasında şu yemekler verilir:

 

  • Çorba
  • Duvaklı hindi
  • Paça
  • Kaymaklı elma tatlısı (elmasiye)
  • Patlıcan musakka
  • Tas eti
  • Muhallebi
  • Yalancı dolma
  • Güllaç
  • Tavuk yahnisi
  • Börek
  • Baklava
  • Bamya
  • Pilav
  • Hoşaf

 

Görüldüğü gibi, sofraya on beş çeşit yemek gelmektedir. Bu yemekler arasında dört çeşit et yemeği, dört çeşit tatlı olması kurallaşmıştır. “Yemek kurtarma” adı verilen yemeklerin sofraya geliş sırasını düzenleme işini aşçı yardımcısı üstlenmektedir.

Hacı Daveti: Hacca gitmeden önce veya geldikten sonra yakın akraba ve dostların davet edildiği davette, aynen sünnet düğününde olduğu gibi pilav, börek ve hoşaf sunulur. Nadir olarak da sıra yemeği ikram edilir. Bu davetlerde hoca çağrılarak mevlit de okutulur.

Zinardı Daveti: Nişandan sonra oğlan evinin kız evine gelip kayınvalidenin ve kız tarafının takı takması münasebetiyle yapılan davettir. Afyonkarahisar adetlerine göre oğlan ve kız taraflarının nişan için birbirlerine kıyafet almalarına “esbap düzme” denir. “Esbap” düzme de alınan kıyafetler nişan gecesi, sini (tepsi) içerisinde gelenlere gösterilir. Bu davet de nişan gecesinin ertesi günü yapıldığından “zinardı daveti” olarak adlandırılır ve sıra yemeği verilir.

Oğlan Kınası Daveti: Oğlan kınası, oğlan evinde, oğlan ve arkadaşlarının düzenledikleri bir eğlencedir. Oğlan askere giderken de böyle bir davet verilir. Sıra yemeğinin yanı sıra meze çeşitleri ve içki de sunulur. Oğlan kınasında 15-20 kişilik olarak hazırlanan meydan sofrasına sıra ile şu yemekler getirilmektedir: Pirinç çorbası, bütün et, patlıcan musakka, yalancı dolma, kaymaklı ekmek kadayıfı veya baklava ve son olarak bamya getirilir.

Güveyi Koyma Daveti: Bu davete kız tarafından kimse katılmaz. Oğlan tarafının yaşlıları ve oğlanın sağdıcının bulunduğu bu davette sıra yemeği sunulur.

El Öpme ve Çeyiz İndirme Daveti: Afyonkarahisar davetleri içinde yemek çeşidi olarak en iddialı davetler el öpme ve çeyiz indirmedir. El öpme daveti kız evi tarafından, çeyiz indirme daveti oğlan evi tarafından yapılır. Her iki davette de verilen yemekler aşçı tarafından hazırlanır. Davetlerde sıra yemeği sunulur. Sıra yemeği en az 40- 50 kişilik hazırlanır. El öpme ve çeyiz indirme davetlerinde misafirlere ikram edilen sıra yemekleri şunlardır:

 

  • Pirinç çorbası
  • Bütün et
  • Musakka
  • Su Muhallebisi
  • Paça
  • Nohutlu tavuk yahnisi
  • Baklava
  • Bamya
  • Taze fasulye veya bunun yerine küçük tabaklara kapanmış pirinç pilavı
  • Mevsimine göre meyve

 

“El öpme ve çeyiz indirme davetleri” nde en az üç çeşit et yemeği, üç çeşit de tatlı vardır. El öpme davetlerinde kız evi yukarıda sayılan yemeklere ilave olarak yahni, börek, pilav, hoşaf, muhallebi, güllaç dolması vb. yaklaşık 40 çeşit yemek ve tatlı ikramında bulunabilmektedir.

Afyonkarahisar’da yukarıda sayılan davetler dışında Ramazan davetleri, Hıdırellez davetleri, asker davetleri, bayram davetleri ve gelin davetleri de vardır. Bu davetlerde verilen sıra yemekleri içinde aşağıdakiler yer almaktadır.

 

  • Çorba
  • Afyon Kebabı
  • Dolma
  • Su Muhallebisi
  • Taze fasulye
  • Tatlı (ekmek kadayıfı, baklava)
  • Bamya

 

Gezek Yemekleri: Afyonkarahisar’ın sosyal hayatında önemli yeri olan gezekler, çok yönlü bir dayanışma ve yardımlaşma faaliyetidir. Gezekler; bir araya toplanılması, gezek sırasında davranışları, yeme-içmesi, eğlencesi, şikayetleri, dilekleri ve cezaları belli kurallara göre yapılan organizasyonlardır. Afyonkarahisar’ın sosyal hayatının disiplinli, bir o kadar da eğlenceli bir geleneği olarak günümüzde de bu gelenek sürmektedir. Günümüzden elli altmış yıl önce gezeklerin çoğu yemekli olarak yapılırdı. Eski Afyonkarahisar gezeklerinde sıra yemeği adı verilen yemekler ikram edilirdi. Bu sıra yemeğinde şu yemekler bulunurdu:

 

  • Pirinç çorbası
  • Bütün et
  • Musakka (kabak ve patlıcan musakka)
  • Su Muhallebisi
  • Kaymaklı elma tatlısı (Elmasiye)
  • Baklava
  • Bamya
  • Mevsimine göre meyve

 

Sıra yemeğinde bazı yemeklerin yerine başka yemekler de gelebilir. Örneğin çorbadan sonra Özbek pilavı, daha sonra tepsiyle börek ve ağzı açık, bükme, hoşaf, (vişne, kayısı. kuşburnu, ayva, elma, üzüm), zeytinyağlı dolma; tatlı olarak tel kadayıf, kaymaklı ekmek kadayıfı vb. 1930’lu 1940’lı yıllarda gezeklerde hindi kesilmesi adetti. Pişmiş hindinin üzerine örtülen yufka nedeniyle bunlara “duvaklı” denirdi. Eski Afyonkarahisar gezeklerinde yapılan ve yenilen diğer iki önemli yemek “arabaşı” ve “tel helva”dır. Bugün yemekli gezek sayısı maalesef oldukça azalmıştır. Ayrıca kaymak ve kaymaklı ekmek kadayıfı da sofraların vazgeçilmezüzerine örtülen yufka nedeniyle bunlara “duvaklı” denirdi. Eski Afyonkarahisar gezeklerinde yapılan ve yenilen diğer iki önemli yemek “arabaşı” ve “tel helva”dır. Bugün yemekli gezek sayısı maalesef oldukça azalmıştır.

 

Afyonkarahisar’ın Tanınmış Yerel Ürünleri

Kaymak

Kaymak Afyonkarahisar ile özdeşleşmiş bir süt ürünüdür. Sütün yağlı kısmının değerlendirildiği bir ürün olan kaymak manda ve inek sütünden elde edilir. Ancak manda sütünden elde edilen kaymak tercih edilir. Çünkü manda sütünden elde edilen kaymak daha lezzetli, beyaz ve dayanıklıdır.

Kaymak, kendine has üstün lezzet ve aroması ile herkesin severek tükettiği bir süt ürünüdür. Sade olarak yenilebildiği gibi, çeşitli tatlıların besleyici değerini ve lezzetini artırıcı bir çeşni maddesi olarak da kullanılır. Özellikle çocukların ve gençlerin bal, reçel ve şekerle karıştırıp severek yedikleri bir gıdadır. Bunun yanında, gastrit ve ülser gibi çeşitli mide rahatsızlıklarının tedavisinde bal ile karıştırılarak da kullanılmaktadır. Kaymak üretiminin fazla olduğu yörelere özgü şekerlemelerin imalatında da kullanılır. Afyonkarahisar’da üretilmekte olan kaymaklı şeker bunun tipik bir örneğidir.

Kiraz

Kiraz Afyonkarahisar’ın Sultandağı ilçesinde yetişmektedir. İlçenin sulanabilir arazileri üzerinde ise meyvecilik önde gelmektedir. Kiraz, vişne, elma üretimi ilçe ekonomisinin temelini oluşturmaktadır. Kiraz üretiminin % 80’i ihracata gitmekte olup, elma ve vişne daha ziyade iç piyasaya sürülmekte, kalan kısmı da ilçede bulunan meyve suyu ve konservecilik fabrikalarında değerlendirilmektedir. Napolyon kirazı, Fransa, Hollanda, İngiltere, Almanya ve Belçika’ya ihraç edilmektedir.

Vişne

Vişne Afyonkarahisar’ın Çay ilçesi ve Erkmen kasabasında yetişmektedir. İlçenin sulanabilir arazileri üzerinde ise meyvecilik önde gelmektedir. Kiraz, vişne, elma üretimi ilçe ekonomisinin temelini oluşturmaktadır. Kiraz üretiminin % 80’i ihracata gitmekte olup, elma ve vişne daha ziyade iç piyasaya sürülmekte, kalan kısmı da ilçede bulunan meyve suyu ve konservecilik fabrikalarında değerlendirilmektedir.

Lokum

Lokum, su, şeker, nişasta kullanılarak yapılan bir Türk tatlısıdır. Lokum doğal ve sağlıklı bir besin kaynağı olup, pek çok yararının olduğu bilinmektedir. Örneğin, proteinli besinler, kullanıldıktan sonra vücutta yakılır ve bunun sonucu üre, ürik asit ve kreatinin gibi atık maddeler açığa çıkar. Tarihi, Osmanlıca “rahat ul-hulküm” yani boğaz rahatlatan kelimesinden türeyen Lokum, yaklaşık 15. yüzyıldan beri Anadolu’da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaygınlaşmıştır. Avrupa’da ise bir İngiliz gezgin aracılığıyla ‘Turkish Delight’ adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlanmıştır. Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yüzyılda ‘Kelle şekeri’ olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesi sayesinde hem yapımı, hem de lezzeti değişti (www.ikbalsekerleme.com). Afyonkarahisar, bu geleneksel lezzetin yaygın bir şekilde üretildiği illerimizden birisidir.

Kaymaklı Şeker

Afyonkarahisar’a özgü bir ürün olan kaymaklı şekere Afyon Kaymağı denmesinin sebebi, Afyonkarahisar’da üretilen kaymağın başka yerlerde üretilenlere oranla daha üstün kalitede oluşu, kaymaklı şekerin Afyonkarahisar’da bulunmuş olmasıdır.

İlk defa Salih Şeker isimli bir şekerleme ustası tarafından 1901 yılında üretilmiştir. Üretilen bu ürün kısa zamanda halkın beğenisini kazanmış ve Afyon’un sembolü haline gelmiştir.

Şekerci Salih Usta’nın ilk olarak yaptığı kaymaklı şeker Afyonkarahisar’da olduğu gibi tüm Türkiye’de de beğenilmiş ve sahip çıkılmıştır. Öyle ki zamanla kaymaklı şeker üreten şekerlemeciler giderek çoğalmıştır. Afyonkarahisar’ın hem karayollarının hem de demir yollarının kavşak noktasında olması bu ürünün tüm Türkiye’ye yayılmasını sağlamıştır. Kaymaklı şekerin Afyonkarahisar ekonomisine önemli ölçüde katkısı vardır. Bütün trenlerin, kavşak noktası olan Afyonkarahisar istasyonundan geçmesi, Ankara-İzmir, Ankara-Antalya (Marmaris, Bodrum, Fethiye), İzmir-Adana, İstanbul-Antalya gibi karayollarında seyreden motorlu araçların Afyonkarahisar’a uğramak zorunda oluşu her gün tonlarca kaymaklı şekerin tüketimini sağlamıştır.

Patates

Sandıklı ve Şuhut bölgesinde sınırlı miktarda yetişen bir tür tatlı patatesi ile Türkiye’nin her yerinde aranan ve tercih edilen değerli bir patates türüdür (yurthaber.mynet.com). Şuhut ilçesinde yetiştirilen patates “sarı patates” (agire)’dir. Sandıklı ilçesinde yetiştirilen patates ise “beyaz patates” (cipslik)’dir.

Sucuk

Türklerin pastırma ve kavurma ile birlikte Orta Asya’dan beri tükettiği et ürünlerinden olan sucuk, Afyon ili ile özdeşleşmiş ürünlerden birisidir. Sucuk yapımının esası pastırma yapımında olduğu gibi çiğ etin, tuz ve baharatla “pişirilişi”dir. “Yapımı için en uygun dönem Ekim ve Kasım aylarıdır. Sucuk yapımı için, pastırma yapmaya elverişli olmayan küçük et parçaları kullanılır veya büyükbaş hayvan kesilerek sucuk elde edilir”Afyonkarahisar sucukçuluğu, kendisini geliştirerek bugün entegre tesislere sahip ve markasını ulusal anlamda tescil ettirmiş bir üne sahiptir.

Haşhaş Yağı ve Ezmesi

Haşhaş, gelincikgiller (Papaveraceae) familyasına ait bir bitkidir. Haşhaş bitkisinin anavatanı, bazı kaynaklarda Doğu Akdeniz, bazı kaynaklarda ise Türkmenistan olarak gösterilmektedir. Ülkemizde geleneksel olarak tarımı yapılan haşhaş, Papaver Somniferum L. türü olan tek yıllık bir kültür bitkisidir. Papaver Latincede gelincik, Somniferum ise “rüya görmek” veya “ uyku verici” anlamına gelmektedir. Türkiye’de haşhaşın daha çok Papaver Somniferum ssp. Anatolicum’un beyaz ve mor çiçekli çeşitleri ekilmektedir.

Haşhaş bitkisinin kabukları morfin ve türevlerinin üretiminde, tohumları ise haşhaş yağı veya haşhaş ezmesi üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca haşhaş tohumları, hiçbir işleme tabi tutulmadan yemeklerde ve pastalarda kullanılmaktadır.

Afyonkarahisar’da haşhaş tohumları sarı, beyaz ve siyah olmak üzere üç çeşittir. İlimizde haşhaş ekimi güzlük ve yazlık olarak iki şekilde yapılmaktadır. Ekim ayında ekilen haşhaşa güzlük, Mart ve Nisan aylarında ekilen haşhaşa yazlık denilmektedir. İlimizde Haziran ayının son haftasından itibaren, haşhaş hasadına başlanır. Toplanan haşhaşların öncelikle tohum ve kabukları ayrılır. Kabuklar, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne satılır, tohumlar ise ihtiyaca göre haşhaş yağı ve ezmesi yapılmak üzere ayrılır. Haşhaş tohumunun farklı renklerde olması, (sarı, beyaz, siyah) kullanım açısından farklılık göstermemektedir.